18 Haziran 2019 Salı

ben-değ-il-mi-ydim

I.
Gözlerimi aralayan kör bıçağı alıyorum yeniden.
Oymaya başlıyorum içimi müziğin eşliğinde
dans ederken sen. O ve.
Neden perdelerin arkasına mahkum,
kırmızı bir ayın ışığını kesen damla kanla
bir bulut gibi? Fakat öldürebilirim kendimi, 
bir düşten arta kalan hatıra ile. Perdeleri aralayabilir 
ellerim. Hüzünlü aşk şarkısı okumakta dudaklarım
ve şimşekler, gözümde parlayarak geçmekte yaşam:
Her şeyin, her şeyin dokusu boşluklarla dolu,
asıl delilik bu!

II.

Düşleyen ölümü ve düşlerinde öldüren!
Duymalı, üflenen bu insana: Yaşamın tehdidi,
yine başka yaşamlardır. 
Büyüyle katılmış, ama adımlarım 
bir yolun değil, bir toprağın değil.
İçimden geçenlere ağlayan, kan gölüne yönlenen
adımlarım, büyüyle katılmış.

III.

Yüzünü kaldır ağlama duvarından. Ve işte yaz, 
savaşın eşiği. Miğferim kolumun altında sıkıştırılmış:
Safım, temizim şimdi! Gelebilirim bataklıklardan çıkıp,
çöllerden geçip dönebilirim olduğum yerde. 

IV.

Eksik bu cümleler! Her anlamda eksik cümleler 
kurmaktansa susmalı. Çöllerden geçip dönemem, 
gerçeklere. Benim değil savaşın eşiği. 
O tedirginlik kendi içine olmayan adımlardaki.
Senin adın yeryüzünde masum bir gözyaşı:
Kirletemem ağzıma alıp!

V.

İzin ver, 
güvenme bana. Savaş benim-değ-il-mi?
Güçsüz duvarlarım eşik değ-il mi?
Bu dalkaranlık, yansıması gizlediğim
ateşin d e ğ-il-mi?
Çöllerden geçip dönebilirim olduğum yerde!
Bu kararsızlık, ikilem, duygulam, 
yıkım, göğe çıkan yorgun ay, gözümde sönen sevgim, 
soğuğa karşı akışım, boşluğu içimde ağlayışın,
temizlediğim adın, sakladığım cümlerin!
Benim d e ğ-il-miydi yüzüme değen kuşun
ağzındaki solucan, gözlerindeki yaş
çırpınışı kalbinin!

VI.

Benim değil miydi,
kendime dönüp dönüp
başkasıyla karşılaştığım
yaşam?