Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Ruhum suların üzerinde dalgalanıyordu.
15 Ocak 2019 Salı
karalama: Suret
Bir kayıtsızlığı olmalıydı her serzenişin, bir geçmişi. Sığınacak bir liman istemedim, yolumdan çıkmam, beklemek dindirmez içimdeki yeli. Suçlayıcı, hızlıca ve gerçek... Dansımı gör şimdi, kanayan ruhum sızlanmadan.
Gölge oyunu: ve kuş kanatları ellerim -idi düşümde. Karanlığa teslim olmadan, yer altında. Titreyen, yavaşca ve masum... Dönen nefretin etrafında, bir hüzünlü ağlatı: İçime değiyor bu karartı.
Okyanusun derininde: bir düş içinde saklıyorum köklerini. Hızla bulaşmalı gözlerime ışık, ki yürümeli aynı hızla karmaşaya doğru. Islak, yakıcı ve ırmaksal... Bu ev benim, yeraltında. Doğamamış olmanın özlemi aynı zamanda. Böyleydi düşüncelerim, dolanırken birbirine cansız ellerim.
Putların içine savurdum ellerimi. Işığın ardına seslendim. Bulanan su: solgun ve kurşuni... Uyku kovalıyor tozların arasından, seçebildiğim gözlerim. Bana bakıyor!
Zamansız soluşum, ama yine de olacaktı bu önünde sonunda. Düşlerim: yırtarak bedenimi taşıyor etrafa. Putlar içine savurdum ellerimi. Boğuk ses, yağmurun altına götürdü beni. Ben kırıldım ve kanayan yok benden başka. Kahkahalar attım.