sana uzak kalmayı bilmiyorum
gözlerimi kapatınca yanındayım
seni sevmek bir çerçeve gibi
ve ben
bu çerçevenin
dışına çıkamıyorum
bir çocuk gibi büyüyor içimde seni sevme isteği
sen dalından kopardığında bir çiçeği veya bir karanfili
sonra bana sırtını dönüp gittiğinde
sonra bana sırtını dönüp gittiğinde
binlercesi kopuyor içimde
binlerce ağaç çatırdıyor gövdesinden
geç kalmışım yine
bir şarkının ortasına yetişmişim ya da bir şiirin
tam ortasında göz göze gelmişim seninle
ve tam orada durmuş zaman, dünya ve şarkı
sen tamamlamışsın -beni-
ve yetişemediğim her şeyi
ve yetişemediğim her şeyi
şimdi beni bu enkazdan çıkar demiyorum ama şu taşlardan birini kaldır işte
çünkü ayağa kalkıp sana sarılmak istiyorum
-sana sarılmak-
mümkünse öylece kalmak
kar yağarsa soğuk kırılır derler
ben bu kadar şeye bu yüzden dayanıyorum
-ya da,yanıyorum-
rüzgarlı bir havada balkona çıkmışız
ağzıma dolanan en güzel şarkı saçların
ve saçların dağılmış
ama sana dokunup güzelliğini bozmayacağım
duymak istediğim tek şarkı sesin
söylemek istediğim tek şiir sen
atlamak istediğim tek uçurum gülüşünün kenarı
şiirler adına yazılmış
kuşlar sana yollar sana
ben sana——
ben sana——
ve soracak olursan
sesini duymak
bir yerden tanıdık gelen
çok eski bir şarkıyı dinlemek gibi
ya da
çok eski bir anının tozlarına üflemek
çok eski bir anının tozlarına üflemek