sonra boğdu beni.
Sırrı açıkladım: bugün
bir yılana dönüştüm,
boğazımda taşıdım acıyı ve korkuyu
püskürttüm dışarı. Ve izinsiz bekledim;
savaşı, hakikati, renkleri anlatmanı.
Olağanüstü bir keskin bakış,
yumuşak dokunuşlarla geri
verdi vaazımı. Güçsüz kollar
ilgisizce çamura dokundu,
götürdü kaynayan karanlığın ortasına.
Zamanı böldü içliğim acınası kaygısıyla,
hareketsiz kaldım kumlar gibi sıcağın altında.
Gün batımında ormanlar, ekin tarlaları
kırmızı, ve dibi görebilmek için
kıyısında olmalı. Çiğ-idim, kendimi
götürdü kaynayan karanlığın ortasına.
Zamanı böldü içliğim acınası kaygısıyla,
hareketsiz kaldım kumlar gibi sıcağın altında.
Gün batımında ormanlar, ekin tarlaları
kırmızı, ve dibi görebilmek için
kıyısında olmalı. Çiğ-idim, kendimi
güneşe a s
t ı m.
t ı m.