Bir renk göreceğim önce, sonra biraz kırgın
üç dilde anlatamayan kendini
yanık boynuyla karşısındakine
Soyluluğu katıldı yolculuğuma
yanında yürüdüğüm devlerin.
Beyazlı ve siyahlı atlar koştu sonra,
eskimiş bir boya gibi durdum duvarda.
İnanmıyordum çünkü karanlıkların sonundaki
o ışığa.
İleri ve geri süzülüyorum bu çoğunluğun içinden
Örgüler çekiyorum aynı kayıtsızlıkla
Dik vadi dizeceğim, öngörüm buydu dünyanın hakkında:
-parıltılı ruhun çökmüş arazisinin üstüne,
kurumuş nehrin yontulmuş taşlarına.-
Durağındayım her şeyin,
Gezdim artık, her yerde izim
Her şey gaz ve tozdu en başında
zaten başlarken de vardı bu karmaşa
