Dünyaya geleceksiniz dedim."
1.
Önden buyur edin en bilgenizi
Muhattabım odur ve konuşacağım.
Dokumacı kuşları rahatsız etmeyecek sesim korkmayın
Kaçırmayacak hiçbirini daha uzaklara karıncaların
Doğaya aidim ben, bozan değilim hiçbir zaman
sizin gibi, kabul ettirmeye de çalışmam!
2.
Yaşamın dışında kalan bir arzuyum ben,
Yönüm baş aşağı ve hamurumda var ölüm.
Dökülen yapraklar, dökülen su
İçimden çıkan yazgı,
Bir dağ gibiyim ve aynı zamanda bir dağdan farklı
İncecik bir bulutu gezdiriyorum başımın üstünde
Uyan Bilgelerin Bilgesi, şimdi en kötü duyguların hasat zamanı!
Düş sessizliğinde,
Gölgeler görüyorum geceleri can çekişen
İliklerinde ağlama arzusu gezinen gölgeler
Perişanım ve tanıklık ediyorum;
Dileklerini söyle bana
Sonra benimle birlikte dal derine!
Dünyanın yorgunluğu mu sırtındaki?
Ölgün sular mı yüzdüğün?
Ölüm müydü korkun?
Hayır, hayır,
Sizin eseriniz o lağvedilen duygular, dans ettiği için içinizde.
Sizin eseriniz o terkedilmiş ışıklar, iyi olanı gösterdi diye.
Korkunuz bu, tehlikeniz, kapanınız.
Yeni bir ışıkta görüyorum sizi,
Kötüğün, çürüklüğün kokusunda hissediyorum.
Dünyaya geldiği için yüreğinde bir acı hissediyor insan,
sadece tanık olduğu için bile.
Evimin çatısında bekliyor o, ve peşimden gelmeyeceğini bile bile kaçıyorum.
Biliyordum: gelecek ama bir gün arkamdan
çünkü ağzına kan değmiş bir kurttu o, pencerede bekleyen.
Uçuşan perdelerimi bile ben sanıp kemirirdi
Benimle büyüdü ama aynı zamanda büyütürken öldürdü.
Dehşet verici bir huzursuzluktu
içimde, bana ait.
Dünyada olmak böyle bir duyguydu.
3.
3.
Korkmalı mıydım aynaya baktığımda göremediğimden?
Kanatlarım kapalı, kıyısında bekliyorum düşüşün
Işıktan yansımıyorum bile, kırmıyorum çünkü onu.
Son sözlerimi diziyorum ipe dizer gibi
en derinimden çıkardığım incileri.
Siz bakın etrafınıza
Bana yabancı diyorsunuz, yabani diyorsunuz
Geldiğin yere git, yeraltına dön diyorsunuz ama
Siz, birbirinizi öldürmeden
üzülemiyorsunuz bile birbiriniz için.
Ben ise şimdi kestiremiyorum
Kim konuşuyor, kimin elinde sesim
Bedenim, ölgün ruhum
Bir kişi değilim biliyorum, kaç kişiyim.
Ağzı köpürmüş bir canavarım gözünüzde
Gözlerinden ateş fışkıran bir cani
Oysa ışığı bile kırmadım, gözünüze görünmek umurumda değil çünkü.
Susuyorsun ey Bilgelerin Bilgesi,
çünkü kendimi kırıyorum burada başkasını değil
Susuyorsun çünkü sana dokunmadım sanıyorsun!
Geriye dönmeliyim, ilk yanlışa, bir daha tekrarlanmasın diye.
Dünyaya geldiğim zamana dönmeli ve utanmalıyım buradan.
Fakat saklamayacağım şaşkınlığımı o gün,
Ben bu yorgun adımlarımla yürürken geçmişe doğru, yeraltındaki mağarama doğru,
Depremler olduğunu unutmayacağım
Ay ve güneş sarsıldığında, yeryüzüne düştüğünde yıldızlar
Benim topladığımı, sizinse korkuyla kaçıştığınızı unutmayacağım.
Bunun için ölümü övüyorum kendime,
yaşamayı ise size bırakıyorum.
Bunun için ölümü övüyorum kendime,
yaşamayı ise size bırakıyorum.