121. ortalamaya yakın yanlı kamera bakış açısı
artık sadece etrafı izliyorum. uzunca ve yerimi değiştirmeden, bir kamera gibi. senden daha ilginç, ilgi çekici bir şey görmedim.
örneğin,
saçların dağılışı, üstüne sinen gençlik hevesi, sinirlendiğinde alnında oluşan kırışıklığı, eğilip yerden aldığın bir parça gökyüzü, şaşırınca tek kaşının kalkışı. kaç farklı yerden sana baktım bir bilsen, hepsinde ayrı güzel, ayrı saf ve ayrı ipeksi. yüzünde bir kelebek kokusu, ellerin dünyanın bulvarı. kalabalığın haşin yalnızlığı. bu zamana ait olmayan, sanki yüzün ölümsüzmüş gibi kalıcı. tutup güneşin sana dönüşü, ve aynı anda her şeyin ellerinin altında eriyip gidişi. göğsüne düşen kolye, ve gözlerinin ormansı yeşili. ayak bileklerinin altında ezilen insanlık, parmak uçlarına inen altınsı bulutlar, burnunun incecik eğimi, ah! masadaki çiçek bile sana eğimli. dirseğinden omzuna doğru akan nehir, ve bardağı umursamazca tutuşun. sesinin arkasına gizlenen çocuk.
üşüyor musun? özür dilerim, ne yaptıysam seni kendime ısıtamadım.
