24 Mart 2018 Cumartesi

ayin

Kendi yangınıma bağışlandım işte
Kendimi yangınıma bağışladım.

Yaşayabilir miydim bu kesik nefeslerin yanında?
Al, cam kırığı nefeslerim senin olsun.
Gülüşün yüzümdeydi sanma, kaos vardı bende ve kaos olacak.
İnanmıştım anne karnından yeniden doğacaktım.
Kan damlıyor yanağımdan, al senin olsun.
Bizim değil burası ve bizim olmayacak da.

Yitip gider şimdi bütün sözler, gizli kalsın konuşma.
dünyevi harfler a n l a t a m a z diyorum.
Çırpınma boşuna, çırpındıkça batacaksın o balçıklı yatağına.

Bak kan ve irin akıyor yaramdan
Bir hileyle bölüyorum gökyüzünü.
Dünyevi harfler değil bunlar
Kelimeler kırdım ellerimde, taşı yontar gibi sabırla
Anlatmak istedim yaşamak için ateşe sarılanları,
Bundan kanıyor yaralarım, yaralarım bundan.

Düş değil artık, gerçeğe dönüşmenin ağırlığıydı.
Bu kahverengi göğün altında, yer altındaki odamda
Yukarısında fırtına, bir tufan.

Titremeyin ölümü duyunca. Altınsı bulutları görünce hatırlayın, söylemişti biri kadife sesiyle!
-ben ölümü yumuşatacağım göğsümde.-

Ne miyim ben?
Gitarıyım, ölü adamın. Acılar denizinin boğulanı. Dinmeyen ağrısı, yaşamak hevesinin. Bulanık bir sabahım, ellerimde tatsız bir aydınlık.

Külüm, soyum simurg’tan gelir.
Ateşim, soyum topraktan.

Burada, ipekler içine sardım ellerimi
Tuz kokuyor insanlar ve b a t a c a k l a r kendi derinlerine.
Güneş tekrar doğacağını bildiği için güzel batıyor.
Oysa siz nasıl da habersiz yürüyorsunuz kendi batışınıza.
               nasıl da sarkacın soğukluğunu duymadan içinizde
               nasıl da kemiğinizdeki boşlukları bilmeden
                                                                   düşüyorsunuz.


Soyu tükenmekte olanım dişleri sivrilmişlerin yanında
Bu yüzden bu şiir gerçek ve düş arasında
Ateşte dövülen bir demir gibi ışıldıyor ağzımda ö l ü m

Al, sözlerimi yaz en kuru yapraklara
Daha büyük yalnızlıklar var,
Gördüm, bu metaneti yitik kalabalıkların
kendi insanlığı altında ezilişi var.

Bir rüzgar girdi içeri, yeraltındaki odama
Dans ettim, içten içe çürüyen tahtaların çatırtılarıyla

Annem ateşti, babam toprak
Ölü doğdum uçurum bildiğim dünyaya
Yeraltına çekildim, ait olduğum yere
Hiçin ve hiçliğin sınırına, yaşamın ve başka başlangıçların.
Tekrar geleceğim, bildiğim bu, yazgım bu.
Farkındayım çünkü, farkında o l u n m a l ı

Kendi benliğinin farkında olan,
farkında olduğunun tanımını h i ç l i k l e yapmalı!